ÇAN HAYVAN

Mine çiçeği gibi mavi suların içinde çok çok eskiden mini minnacık binlerce hayvan yaşarmış. Yeryüzünün ilk canlılarındanmış bu mini minicik canlılar. Topu topu bir tek hücreden meydana geldiklerinden herkes onlara “tek hücreliler” dermiş. Bu mini minicik canlılardan bir kısmı yıldız gibi olduğu için “ışınlılar” adını almış. Bir kısmı da terliğe benziyormuş, onlara da “terliksiler” denmiş.

Bir de aralarında çan hayvanları varmış. Bunların şekli de tıpkı bir çana benziyormuş. Mini mini canlıların hoşlanmadığı tek canlı buymuş. Çünkü olur olmadık yerde, olur olmadık saatte çan gibi sesler çıkarır herkesi yerinden sıçratırmış. Terliksi hayvan kaç kez, “Eğer böyle gidersen, bir gün seni kötü cezalandıracağız” diye çan hayvanına gözdağı vermiş. Ama dinleyen kim? Çan hayvanı daha o sözlerini bitirmeden çanını çala çala atarmış kahkahayı. “Bu benim zevkim. Kimse karışamaz. ” dermiş. Ama günlerden bir gün mavi suların mini mini canlıları birleşip, hepsi birden onunla konuşmama kararı alınca, çan hayvanı yapayalnız kalmış. Bir süre çan çalmış. Ama bundan da bıkmış. Bir iki cümle konuşacak birini aramış. Gelin görünki, herkes ona sırtını dönüp gidiyormuş. Çan hayvanı üzüntüsünden ne yapacağını şaşırmış o zaman. Artık canı, çanını bile çalmak istemiyormuş. Öteki arkadaşları mutluluk türkülerini söylerken, o hep susuyormuş. “Ama onların da mutluluğu bir gün sona erer” diye düşünüyormuş.

Gerçekten de, bazı tek hücrelilerin birleşmesi ile çok hücreliler ve yüksek canlılar meydana gelmeye başladıkça onların da huzuru kaçmaya başlamış. Çünkü yaşamları her an tehlikedeymiş artık. Her biri bir yanda tir tir titriyorlarmış. “Hiç olmazsa geldiklerini görse, ya da hissetsek hemen saklanırız. Böyle bir köşede saklanmaya devam edersek, bu kez de açlıktan ölüp gideceğiz” diyorlarmış. Gerçekten de durumları çok kötüymüş. O yüzde de hemen bir toplantı yapıp çareler aramaya başlamışlar. Çan hayvanı da utana sıkıla, korka korka bu toplantıya katılmışmış. “Biliyorum beni aranıza almak istemezsiniz. Ama isterseniz ben sizlere tehlikenin geldiğini çanımı çalarak haber verebilirim” demiş.

Mini mini hayvancıkların hepsi çan hayvanının bu önerini sevinçle karşılamışlar. “Biz seni severiz çan hayvanı. . Ama çananı yerli yerinde çalarsan daha çok severiz. Unutmaki seni mutlu eden şey hepimizi rahatsız ediyordu” demişler. O günden sonra çan hayvanı, çanını ancak bir tehlike anında çalmış. Bu çalışın, bir çok arkadaşını tehlikeden koruduğunu bildiği için de çok mutlu olmuş.