Masalları

EL PİSLENMEDEN AĞIZ ŞEKERLENMEZ

Çok çok eskiden, ülkelerden bir ülkede, “tembel oğlan” derler bir oğlancık yaşarmış. İşi gücü yan gelip yatmak, gününü gün etmekmiş bu tembel oğlanın. En çok sevdiği şey de şekermiş. Günboyu bir ağacın gölgesine oturur “tıkır tıkır” şeker yermiş. Önceleri anasıyla babası “Daha küçük, hele bir büyüsün bu tembelliğini atar” diyorlarmış. Ama yıllar geçtikçe, tembel oğlanın…

ÇAMAŞIR MAKİNESİNİN PARÇALARI

Evinizde çamaşır makinesi var mı çocuklar. Varsa bu masalımı çok dikkatle dinleyin. Çünkü belki de masalını anlatacağım çamaşır makinesi sizin evdedir. Evet, milyonlarca evden birinde, bir çamaşır makinesi varmış. Alındığı günden beri tıkır tıkır çalışır, çamaşırları tertemiz yıkarmış. Çünkü çamaşır makinesini meydana getiren bütün parçalar, vidasından tutun da pervanesine kadar görevini bilir, hiç mi hiç…

KIRMIZI KAYIK VE KÜREKLER

Bir zamanlar ülkelerin birinde, bizim yurdumuz da olabilir bu ülke, bir balıkçı köyü varmış. Minicik bir koyun çevresinde olan bu köyün bembeyaz badanalı, kırmızı kiremitli evleri, renk renk çiçeklerle dolu bahçeleri varmış. İşte şimdi masalını anlatacağım kırmızı kayık, bu şipşirin köyde yaşayan balıkçı dedenin kayığıymış. Kırmızı kayık, yıllarca balıkçı dedeyi denize götürmüş. Onunla birlikte balık…

SÜSLÜ KALEM

Bir zamanlar bir caddede kocaman bir apartman, apartmanda da bir daire varmış. İşte bu masalımda, o dairede oturan Başak’ın kalemini anlatacağım sizlere. Bir gün Başak’ın annesi ona bir kalem almış, masanın üstüne bırakmış. Bu kalem öyle güzelmişki sormayın. Üstü mavi yaldızlı bir boyayla boyalıymış. O yüzden de pırıl pırıl parlıyormuş. Sonra tepesine oturtulan kalem başlığı…

CANKURTARAN ARABASI İLE MOTORU

Bir zamanlar bir araba motoru varmış. Öteki motorlar gibi fabrikasa bir arabaya takılmayı bekliyormuş. Ama öteki motorlardan bir farkı varmış. Kendisini çok beğenir, “Biliyorum hepimiz motoruz. Ama ben son model bir motorum. Geçen gün usta söylerken duydum. Hem hepinizden daha güçlü, hem de dayanıklıymışım. Sanıyorum en güzel arabaya beni takarlar” demiş. Kendini beğenmiş araba motoru,…

ÇAPA İLE ÇİÇEKLER

Çok eskiden, ülkelerin birinde bir bahçe varmış. Sahibi her yıl bahçesine sebzeler eker, sonra da pazarda satarak geçimini sağlarmış. Ama yıllardan bir yıl, bakmış ki, çiçek satışında da iyi para var, bahçenin bir bölümüne de çiçek ekmiş. Çapa , kürek, kazma bahçenin yeni konuklarına iyi bir yer hazırlamak için günlerce canla başla çalışmış. Çiçekler ekildikten…

DÜDÜKLÜ TENCERE

Bir zamanla Pakça nine derler bir ninecik yaşarmış. Pamuk gibi ak saçları, ak yemenisiyle onu gören herkes “Şu Pakça nine tam adına yakışır bir ihtiyar. Yüreği iyilikle dolu. Hele evini görseniz pırıl pırıl” dermiş. Gerçekten de Pakça ninenin evinde tozlu, kirli hiçbir şey yokmuş. Hele mutfağı her görenin içini açarmış. Tencereleri her zaman kalaylı, pırıl…

BOZUK TAŞITLARI ÇEKME ARACI İLE YÜK KAMYONU

Tepeleri bulutlara değen büyük büyük gökdelenlerin bulunduğu büyük kentlerden birinde, burnu kaf dağında bir yük kamyonu varmış. Bu yük kamyonu günboyu ve hatta geceleri bile oradan oraya yük taşırmış. Her önüne gelene “Ben çalışkanım” dermiş. Doğru söze ne denir? Gerçekten de bu yük kamyonu çok çalışkanmış. Ama bu doğru sözlülüğünün yanında bir de eğri yanı…

TRAFİK LAMBASI

Bir zamanlar ülkelerin birinde, belki de bizim ülkemizde bir trafik lambası varmış. Yaz kış durup dinlenmeden çalışır dururmuş. Yine bir gün lapa lapa kar yağmasına karşın, görevi başındaymış trafik lambası. Arabalar vızır vızır geçerken yayalar geçitte yeşil ışığı bekliyorlarmış. Durmadan kar yağdığı için de her zamankinden daha öfkeliymişler. . Biri, “Bu karda da trafik lambasının…

ÇİMEN BİÇME MAKİNESİ VE ÇİMENLER

Büyük büyük yolları, yüksek yüksek apartmanları olan kentlerden birinde, bahçeler içinde tek katlı evleri olan bir semt varmış. Bu semtteki bahçeler, herkesin gözbebeğiymiş. Yemyeşil çimenlerin arasında, her çeşit çiçek, minicik havuzlar ve insanın aklına gelebilecek ne kadar güzellik varsa yeralırmış. İşte bu evler arasında, bir de pembe ev varmış. Pembe evin sahibi de komşuları gibi…